Beni neden bu kadar üzmüşsun
Beni neden bu kadar dagitmissin
Bunlar olsun istemezdim ki ben
Bir karışıklık olmuş ve ona yazmışım
Sasirdi heyecanlandi
Ama tahmin etmisti
Onu sevmeyi nasıl da istemiştim
Sevememenin çaresizliğini yaşamıştım
Saygi duyuyor olmam bos ve anlamsızdı
Uslu bir çocuktum
Annem böylesini severdi
Büyüdükçe bozdugumdan yakınırdı
Ah nerede o eski Arzu derdi
Oysa uslu çocuk olmakla başım dertteydi
Her seyi görev bilinciyle disiplinle yapmaya çalışmaktan
Neselenmeyi aklima getiremezdim
Oysa o ailesi için tam bir baş belasıydı
Aykırıydı
Haylazdı
Zehir gibiydi
Fakat benimle benzer bir yerdeydi o da kırılgandı bir noktada
İnsandı
Çok şey öğrendim ondan
Adildi inanilmaz adildi
Ben yaşadığım kafa karisikliginin çözümünü kendime karşı adalet arayışımın haklılığını onda buldum
Aman allahım onca acıyı çekmiştim ama haklıydım yani mağdur olmayı istemesem de bir deli olmadığımın kanitlanisiydi
Ben sınırlarımı asmaya başlamışken o yerlesmekteydi
Yıllardır tanisiyormusuz gibi hissettigini söylemişti
Oysa ben onu keşfediyor kendimden kendimi ayikliyordum
Peşinde insanları surukleyebiliyordu
Hayatı boyunca yaşayacağı utangacligin toplamini bir saniyede yaşıyordum ben oysa
Tartisiyorduk ve adil bir dövüş oluyordu
Adalet ve uzlaşı kadar bana haz veren bir duygu yokmuş
Iyilesiyordum
Sert bakislarindan vaz geçiyordu
Bir Arzu vardi surekli sayikliyordu
Herkes biliyordu o Arzu yu
Arzu ne buhranlardan geçiyordu
Arzu neyin vardı Arzu
Ne güzel utanıyordu Arzu
Arzunun çökmüş sinir sistemi
Kopup gitmiş ruhu
O varken hayata dönüyordu
Arzu biliyordu hep onun olamayacağını
Isin aslı Arzu sadece yitirilişi biliyordu
Dostum demek istiyordu
Sonuna kadar kendi kavgamı vermeyi keşke daha önce ogretseydin bana
Ben hep teslim olandim
Yüzümde buruk bir anlayışla gülümsüyordum
Ben kırılganımdır diyordum herkesle kavganı ver ama bende durul diyordum
Onun nasıl güzel bir abi olduğunu artık en iyi ben biliyordum
Annesi bile bilmiyordu
aslında yeni biriyim
bu tıpkı varoluştan bu yana genlerime işlenen bir geçmiş olmaktan ibaret
toprağa verdiğim kendim
yitirdiklerim
ve katilim
bu yeni biçimlenişim için bir anne karnı maceram olmadı
ne de beni sarıp sarmaladı bir tanrı
belleğime zarar verecek bir formatlama işlemi uygulamaya çalışıyoruz
durup durup eski dosyaları geri çağırıyorum
bu doğal olarak zararlı bir süreç
bir makinanın nasıl işlediğini biliyorum
duygular, varoluşsal sorgular ve hormonlardan da oluşmuyor olsaydım her şeyi kolayca programlardım
uzaklaşmak görmek demek
görmek ağlatıyor beni
bu kısa varoluşta bu kadar acı çekmenin
ya da tamamıyla gamsız olmanın
ne yaptığımın
kim olduğumun
daha nerelere doğru uzanacağını bilmiyorum
Bir gün beyniniz alaşağı olur
Yanıldığınızı söylerler
Sonra siz de yanıldığınızı anlarsınız.
Ya da beyninizle oynandığını
Bir değer gibi kalbime ruhuma ve zihnime yerlesmemis olmasaydi
Güvenimi kazanmamış olsaydi
Gelmezdi tüm bunlar başıma
Aylar önce kurmuştum o cümleyi
Seni gelecekte de sevmişim
Her ne olursa olsun yani
Çok yakınım biri sevdiği adam hakkında su cümleyi kurmuştu
Dişleri dökülüp yüzüne bakilmayacak denli bir hale gelse de onu seveceğim
Aynen öyleydi
Kafam karışıktı
Stresliyim
Başıma gelenleri ve gelecekleri biliyordum
Önünde teker teker gerceklesiyorlardi
Kiziyordum
Ofkeleniyordum
Yalvarıyorum
Affediyorum
Acitmaya calisiyordum
Değişen tek şey daha da kötüye gidip bitiyor oluşuydu
Ustelik oyle boyle de bir bitiş degil. acimasizca
Her sey ortadaydı fakat o gelecek geliyordu ve ben hala seviyordum
Fakat saiirin dedigi gibiydi
Acıtan bir sevgiydi
Yalnız
Çekilip gidilmiş
Başka kollarda bir yabancı
Küre her seyi oynatıyordu
Bir ben oturup izliyordum.
Tüm bu heyheyin içinde kendime dair acı gerceklerin farkına vardım
Bunca zamandır yaşadıklarımın bir sebebi de sevgimi karşı tarafa hissettirememekti
Sevmek nedir biliyordum
Sevilmek nedir biliyordum
Ama sevgiyi hissettirmenin yollarından ve gerekliliginden bihaberdim
Bunun bedelini de sıkı bir şekilde ödeyecektim
Zalimce gelecekti bana bedeli
Korka korka sevecektim
Hakkım olanı istemekte veya almakta da tam bir fiyaskoydum
Ogrendim de ne oldu bunları
Yüzüm gözüm dağılmış yere serilmiş
Bitkisellesmiş halimle
Akıllanma sürecim yaşanıyor olsa da
Geçmişin acıları cayır cayır yakıyor bedenimi
Gerisi kül ve kara gök yüzü
Ah! yine üzgünüm
İnsan kendisine hangi soruları sorduğuna dikkat etmeli
Elimden geldiğince geçmişin muhasebesini yaptım
Tüm o kötü gerçeklerin yarattığı kabustan uyandım
hayattaydım ve yaralıydım
asla eskisi gibi olmayı bekleyemezdim
artık yayınlamayacağım
tüm gerçekler ortada
ilaç kullanmaya başladım
bilişsel verimliliğimi sonsuza kadar azaltacak yan etkilerine rağmen
kendim için çok üzgünüm
fakat bana yaşatılanların açtığı yaralar
yaşattığı yıkımlar ortada
her gün halime şahit olmak daha da kötüleşeceğini bilmek elimi kolumu bağladı
kendime iyi baktım
kendimi dinledim
uzlaştım
barıştım kendimle
en çok kendime kızmıştım
bir yıkımı da ondan sonra ben kendime yaşatmıştım
zor
fakat sonsuza kadar ağlayamayacağıma göre
ya hayatıma son vermeli
ya da ayakta durabilir haliyle yetinip beyin hücrelerimi kaybettirecek bir tedaviye yönelmeliydim
üstelik ilk seçenek yine kullanılabilir olacak
Hep bir amaç vardır
Bir ilerleyişin içindeysek
dahil olmak istediğimiz içindir
bu uğurda mücadeleler veririz
tavizler veririz
bazen kendimiz dediğimiz o şeyi sıyırıp atarız üstümüzden
Benim için çok zor oluyor her seferinde
esnetmek istemediğim yanları var varoluşumun
bu günlerde çoğu seçimi iç güdülerimle yapıyorum
tasarlamakta, arzulamakta, planlamakta başarı gösteremedim
ben denilen o şahsın düşüncelerini uzaklaştırıyorum kendimden
öfkeli
kırgın
yüz üstü yere serilmiş
terkedilmiş
gibi gibi devam edip gidiyor başıma getirdikleri
iyi yönleri hiç mi yok derseniz
var tabi
her şeye rağmen kafasına sıkıp gitmedi
bu iyi bir yön mü peki
bunu kafaya takacak bir iki yakını için olabilir sadece
her şeyi anlamsız bulmasam
ölüme anlam katardım
bir ara ermişlik, hoş görü derken geçinip gittim
şimdilerde her şey derimin üzerinden akıp gidiyor
iddiasız ve yansızım
iyilikler coşturmadığından beri beni
kötülükleri daha iyi kavrıyorum
Bir kadın bir erkeğe adanmak üzere yetiştirilir
Ve sonra o erkek o kadını yıkar
Hikayeyi tam da bu noktadan toparlayıp
Kendimi olabildiğince yanlış öğretilerden arındırmaya çalışıyorum
insanlar kendilerini nasıl aldatırlar?
İnandığım şeyin nasıl bir felaket getireceğini az çok tahmin edebiliyorum.
Kabak gibi açılıyor önümde gerçek.
ellerimle yüzümü kapayıp parmak aralarından bakıyorum.
dayanamam
bu şiddette gerçeğe tek başıma dayanamıyor olmam zayıflığımdan değil
bir desteğe yaslanıyorum.
af etmiyorum.
Tüm o mutlu ve gülen suratlara baktım
Ve durumumu kabul ettim
Geçmişle yeterince yuzlestim
Kendimle yeterince tanıştım
Tek basinaliga yeterince alıştım
Tüm o galiplere ve galibiyetlerine veda ettim
Ruhum oralarda gezinmeyi bıraktı
Benim icin olmayislari
Falan filan bir şeyler
Dönüşümümü henüz tamamlayamadım
Boşluğu kullandım
Bıraktıkları boşluklar
Ve sonra ötelerindeki görüp göremeyeceğim sonsuzluğu seyrettim
Ruh kendini tamamlıyormuş
Ruh yaralaniyormus
Uzak diye bir şey yokmuş
Bir sürü dağınık ve parça parça düşünce
Bir haftalık aglama krizleri
Kimyasallar ve pms
Neden daha fazlasını denemeden bitireyim ki bu hikayeyi
Yeterince zaman var ise
Hırslar ve tutkular
Bu iki, hayata devam ettiren duygudan hırsa pek de sahip değil
Tutkuya ise gelişigüzel sahiptim
Yaşamı ve ritmi hissedebiliyordum
Bulunduğum anda ise uzun zamandır bir yitirilmişlik duygusu hakimdi
ve doğru bir hakimiyetti
Doğamı anlamaya çalıştım,
Bana dayatılmış olan öğretileri.
Anlamsız ve derinliksiz fikirlere aldandım
Kendimi ve diğerlerini keşfe çıktım
Her insanın ne kadar ebeveynlerinin bir kopyası olmakla beraber
Ne kadar benzersiz olduğunu gördüm
İnanışlarıyla sıkı sıkıya
Bir koruma kalkanının ardında
Bazısı eski ben gibi fazlaca savunmasız ve inanmaya hazır
Buralarda kalmalı mıydım
Düşündüm
Sonra bunun düşünülüp karara varılacak bir eylem olmadığını anladım
kalmak
ya da
gitmek
her şey zamanı gelince istesem de istemesem de
doğru bulsam da yanlışlasam da
o zaman geldiğinde gerçekleşecek bir durumdu
ve bunun adına ne denmişti
kader
yakınımda dolaşıyor ölüm
tatlı soluğunu hissediyorum
onunla bir sorunum yok artık
Bir süre daha kalmaya devam ediyorum
Haberler
Anılar
Efsaneler
Insan ve varoluş
Herkesten farklıydım genellikle
Cabalamiyordum sadece
Cabalamadikca da aynilastim
Aynilikla barışık olsaydım ne ala
Istedim ve denedim
Hayır aynılığın da bir oluşum süreci vardı ve ben oldukça gerilerindeydim
Müthiş bir başarısızlık hissi
Her seyi boktan yapmıştım sanki
Hataların hatasıydım
Bir hata uretgeciydim sanki
Sonsuza kadar yanlış mı yapacaktım
Ölse miydim
Deniyordum
İnanmadığım ama sonuç veren yolları bir bir
Sık dişini ha gayret diyordum Arzu ha
Baska biri yeşeriyordu icimde, evet
Onu destekliyorum
Fakat işte asıl kendim
O büyük husranlarim kadını
Dokunuşların izi
Anılar
Sarılıp ağlayasım gelen bir geçmiş
Sıkı buhranlar
Kaç filize daha gücüm yeter
Ve hangi biri boyumu aşıp ilerler
Bilemiyorum
Her şey muhtemel
Senin yüzünü unuttum onunkini ezberledim
Gülüşünü unuttum onunkini işledim
Unutulusumun bir parçası bu hatlar bu mimikler
Hiç olmamış olmak oldu isteğim
Hep çaresiz bırakmıştın zaten
Ekranda fotoğrafı kalmış
Onunla hiç tanışmadık
Usturuplu, derli toplu
Dudaklarını bıçak açmıyor adeta orada
Hafif bir gülüş
Temiz bakışlar
Üst dudağı yok gibi
Ekranda fotoğrafı kalmış
Bu sıcakta hepimizde olduğu gibi o da fenalasmakta
Saçları düzgünce taranmış
Beni bekliyor
Oysa ekranda unutulmuş sadece
Ben de biliyorum her sey kafamızdaki algoritmalar, ihtiyaçlar, oruntuler ve bir kaç daha ıvır zıvırdan ibaret.
Tam da bu noktada farklilasiyoruz
Kimisi için bir kurtuluş olan bir ayrılık
Kimisi için gayet de dünyanın sonu.
Biri sizi gerçekten anlamaya çalıştığında yani bunun için çaba sarf ettiğinde kendinizi tanimaya başlarsınız.
duygularmı yoğun yaşadığım anlarda bir karmaşanın içinde buluyorum kendimi
tüm zihinsel faaliyetlerim kitleniyor
duygusal olarak olağanüstü düşüşler yaşıyorum
dostlarıma da kırgınmışım
herkes bir tarfımdan koparıp aldı
ama en çok sen
Ilk değild birini sevişim
Ilk defa biri tarafından da seviliyor değildim
Ilk defa terk de edilmiyordum
Fakat bu büyük bir yanılgı oldu benim için
Yanilan ya da yaniltilan ilk insan da ben değildim
Bu tür olayların bütün çözümleri uzansam elimin altındaydı
Hissettiklerimin mücadelesini vermeliydim
Yer yer çığırından çıkacaktım
Denedim
Sonuna kadar yanilmalarima sahit olacağımı bildiğim denemelerdeydim
Zayıf düştüm
Kaybettim
Asagilandim
Yaşlandım
Hicbir sevilmeyi yüreğimde hissedemedim başkalarının
Başkasının dokunuşuna irkildim
Kaçtım
Bir yerlerde bulacaktım sanki onu
Akıl almaz fikirler geldi aklıma
Nice uç fikirler
Geri çekildim
Onlarca yıldır onunla bütünleşik zihnim
Onsuz tek bir anı gelmiyordu aklıma sanki
Defalarca sevildim
Onun olmayan sevilmelerin sadece izleyicisiydim
Iyi insanlar tanıdım
Hepsinden parcalar alıp ona ulaştırmak istedim
Vicdana gelmesini bekledim
Bekledim...
Gördüm...
Şahit oldum bir çok şeyine
Üzücüydü
Gerçekti
Yabancıydı
...
Neden hınçla, mermetsizce ve sevgisizce davrandığını bilmiyordu
Ben de yaptıklarına inanamıyordum o sıra
Yaşattıklarına tepki vermek yerine anlam arıyordum
Peki ya seni kim duydu
Kanatların erirken kim gördü
Bir dokunuş daha arzularken kim başka tenlerde can buldu
Sonra bir tene vardi da duruldu kim
O durduğu teni kim işledi
Kim koydu oraya
Tanrım işte şimdi gözlerimi oydun
Baktım ama göremedim
Görmek istemedim
Bilmek istemedim
İnkarim sana kadar vardı
En zayıf halka benim
Tüm ölümler bende gerçekleşiyor
Tüm karanliklarin kapısından içeri ben adım atıp
Düşüyorum
Sonsuz bir hiçliğe
Nehre dönüştüm sonunda
hem gözyaşlarım sağ olsun çağlar oldum adeta
Kara bir nehir
daha genişleyecek yalnızlığı olan
balıksız
yaşamsız
görünmez
ölüm denizine doğru başını almış giden
bir yeri suladığım yeşerttiğim de yok
toprağın olanı vermekteyim sadece
Hic zor değil sevmek
Oyle sebep falan da gerektirmez
Maalesef bunlari bilebilecek sevmeler gördüm
Yakından sahit oldum geercekliklerine
Bir kadını dünyanın en mutlusu yapabilmek hiç zor değil
Sadece Saf bir aşkla ve özveriyle sevebilmek
Asla kimseden azaltmayacak aksine arttıracak büyütecek çoğaltacaktır o sevmek
Uzun bir süre sevgimle baş başa kaldım
Onunla ne yapmam gerektiğini
Neyi yanlış yaptığımı
Bedenimde yaratığı tahribata rağmen
Düşündüm.
Anladım ki gerçek sevgiyle karşılaşmamış olmaktı onu bu kadar hırçınlaştıran
Kendimi değersiz hissedişim
Ölüme duyduğum arzu
Becerisizlik ve çaresizlik hislerimin de sebebi aynı sevgisizlik.
Sevgi uysallastirir
Korur
Direnir
Tavizler verir.
Uzun bir süre onun susuzlugunda çırpınışım
(En parlak nöronlarım onunla olan anılarım icin harcanmıştı
Parıl Parıl ve can yakiciydi Zihnimde
Ortalığın aq anılar her biri)
Göğsümü yarıp baktım
Bir kendi alemime
Bir de dışarıdakine.
Geleneksel körlüklerim
Üst üste koyduğum eşyalar
Yanilgilarimi körükleyen yalnızlığım
Ne kadar çok ağladığımı hiç unutamam
Bedenimin karincalanip uyuşması
Ölümün kıyısında gezinmelerim
Açık bıraktım göğsümdeki yarığı
Bir ağaç gibi içi, kovuk
En garibi guzelligimin farkina varmam
Aynadaki oysa eğlenceliydi
Ne kadar üzüldüğümü unutamam
Yapayalnız
Bir gün sıkı bir kavga sebebi oldu bu hüzünlü yüz
Ceset
Ben yer yer öldürülmüştüm
Bu korkunçtu tabi
Aile evine mola
32 yaşımda
Ağlamak duygularimi yasamak için yazı ve boş ev fırsatını kovalamak
Yoruldum
Onu beklemistim hep o evdeyken
Anlami kalmadi
Beklemek bitti
Kavuşmak yaşanmazdı artık
Birçok şeyin sonuna gelindi
Hayal edilmiş bir gelecek son buldu
Yollarım uçurumlara çıktı
Umitsizlik topragimi yaktı kavurdu
Gıkım bile çıkmadı
Neler neler yaşanırken
Zaten en derin ya da en yüksek çığlıklar bile yetersiz kalırdı
Dr umu arayıp buldum
Ne demem gerektigimi biliyordum
Cek fisimi
Ama onarilmazligimi ona sunacaktim
Kimyasallarla kendime korlestirmekten baska secenegim yoktu biliyordum
Bana anlatılacak masalların uzerinden on sefer geçtim
Bildim.
Insanlar sevildiğini ve özlendiğini duymak istiyor
Sonra günün birinde vazgecildiklerinde ne yapacaklarını düşünüyorlar mı
Hem de bir hiç uğruna
Ya da dünyevi zevkler için
Sanki o seven asla kendileri değilmiş gibi
Onlarin yeni düşleri senin yeni kabusların
Oysa sevildiğin ve özlendiğini yüzeysel ve abartiyla yaşamak, bilmek istiyorlar hızlı akislarinda
Yeterince tatmin olup tat alamadiklarinda kolayca sıyrılmak
Öyle ya da böyle bunun benim istediğimde ilgisi yok
Işığımı yitirdim
Hikayeleri takip ediyorum
Her birinden bir parça ışık alıyorum
Uzun sürecek
Yolda talihsizlikler talihsizlikleri kovalıyor
Onların ne olduğunun önemi kalmıyor
Beni üzmüş olanların
Bir esyaya dayanıp ilerlemek ya da ayakta kalmak da mümkün
Gerekirse vaz da gecerim.
Giyilecek bir kıyafet değil başkalarının hayatı
Kopyalayıp dikilecek
Böyle delik deşik türlü zararlar görmüş
Üzerimden dökülen benimkisi
Yamadim
Cicekler naksettim
Fakat bir yerden sonra geriye sadece benim tutturmaya calistiklarim kaldı
Bir hayat yok
Çabalarım var elde sadece
Biliyorum tanrı kızmaz artık canımdan vazgeçişime
Haberin yok ben gideli çok oldu
Haberin yok bende biteli epey var
Mevsimler geçmiş hızlıca öyle ki
Farklı tatlarından tatmışım
Olmuş da, beğenmişim bu hayatı
Affını aramamışım ki hak ettiklerim ve istediklerimin
Sen kimsin Arzu?
Bir ışık olduğumu biliyorum
Aydınlık olduğumu biliyorum
Sadece kendim icin görebilmeyi ögrenmemişim
Işığımdan sunabilmeyi de başarmışsım
Derimi yırtıyor sözcükler
En son bana ne zaman gerçekten nasıl olduğum sorulmuş
En son kim kendi hakkindaki hayalkirikliklarimi onarmış
Manipülasyonda bulunmadan dümdüz sevmiş
Birini hatırlıyorum aslında
Fakat derimi yırtan sözcüklerle alakası yok
İstedikleri kadar tahribat yaratabilirler
Yorgun düşüp uyuyakalıyorum
Hastalanıp duyamıyorum bazen tüm bu çığlıkları
Gerçeği tüm çıplaklığıyla görmenin işe yarayacağını sanırdım
Hep başkalarının gerçekleri
Değişken ve tahmin edilemez bir yanılgı
Kendime dogru olan tüm yelkenlerle işim bitti neredeyse açtım da açtım
Sözcüklere ise asla yol vermeyecektim
Derimi yırtıp, gözlerimden de fışkırıyor olsalar
Sadece beni tahrip edebiliyor olmakla kalacaklar
Ben sen yok biz varız
-Tırnak içine bile almamalıyız bence de bu bütünlüğü özgürce dolaşmalı metnin içinde-
Geçmişteki yalnızlıkları indiriyorum sırtımdan
Güzel dayandı ve beni buraya kadar sırtladı
Genis omuzlar güzel gülüşler tatlı sözler yeşil/ela gözler
İsteseydi canımı dahi verebileceğim
Mucadelemdeki her kayıp için hiç öyle pisman olmadığım
Öyle ya da böyle kaybımı kabul ettiğim
Fırtınalı yıllarımın kahramanı
Benligimi red eden beni kisiliksizlestirmeye çalışan aynı adam
Çileden çıkartan gözümü döndüren derin bir depresyona sokan
Uc kelimeyle özetleyen
Deneye deneye mutluluğa erisecegini sanan
Emek harcamaya karşı
Sevginin emek ve iyileştirici bir kabulden geçtiğinden bir haber
Yine o adam
Hızlı hazlar
Makyajlar
Her gecenin sonundaki hakikatlere yikanislar
Herkes kendi işini yapıyor
Ve birbirimize güveniyoruz
Sanırım kendiliğinden ilerlemesinin sebebi bu
Ve beni bana göstermesi kesfettirmesi
Tarafsız ve adil bir biçimde
Iyi bir dinleyici harika hissettiriyor olabilir geçici bir süre
Aşık taklidi yapan biri iyi hissettirir ve devamında nihayet çökertir
Samimi bir sevgi hoş hatıralar bırakır
Onunla kendimi keşfetmemi sağlayıp onarabiliyor olmama izin verişi beni daima minnettar kılacak
Onunla amansızca uğradığım manipülasyonlara yeniden uğrayacağımı sanmıştım
Korkularım kabullere dönüşmüşken
Saygımı koyabilecegim bir yer oldu bana
Hikayemin can alıcı noktasında önemli bir rol oynadı
Ondan sonra
Deneyimler dersler ve talihin getirdikleriyle beraber
Götürdüklerini talihsizligin ve gaddarligin
Zamanın penceresinden izlerken
Gitmem gereken o yeni yolun kacinilmazligini düşünmekteyim
Yalnız, cesur ve sıfırdan gidilecek olan
Zor fakat güçlendirecek olan
Siz ömrü uzatılmak üzere, sonsuzluğa sıkıştırılmışcasina üretilmiş yapay çiçekler değilsiniz
Yolunmussaniz açmanız, onarilmaniz zaman alir
Bazen hicbir zaman eskisi gibi olamazsınız
Dallariniz kanar bir sure kaybedersiniz bazi yanlarinizi
Bu bitki olan yanlarınız
Bir de biraz illüzyon yaratacak insan yanlarınızı kullanırsınız herkes kadar
Birkaç da üstüne eklerseniz
Çalmayı ya da başkasından yolmayi sevmedikçe
En güzeli sizsiniz
Tek bir gülüşünüz yeterli
Nesi olursa olsun
Yoktur sevmenin bir kusuru
Kimse sizi kandırmasın
Sevginizden utandırmasın
Hele hiç üzülmeyin
En güzelisiniz var oluşların
O kadın benim idolum
Ne eksik ne fazla mükemmellik adeta
Güzel(her kadıngibi), şanslı ve akıllı
Biraz şansım yaver giderse hemen donusecegim tek kisidir
O yüzden yollarımız günün birinde kesişti
Sözcüklerden gülücükler de yapacağız
Atlar yapacağız dört nala gideceğiz
Çocuklar yapacağız feda edeceğiz neredeyse kendimizi
Kurtuluslar olacak dalgalandiracagiz özgürlüğümüzü
Kıkır Kıkır Kıkırdatacagız onları
Yarınlar yapacağız
Dünleri yeni renklere boyayacagiz, en sevdiklerimizden
Sozcuklerden sevmeler yapacağız
Gercek ve dirençli
Sonsuz
Güvenli
Uçsuz bucaksız
Dünyanın derinliklerine dalıp çıkıyorum
Yaşam Üzerimden süzülüp akıyor
Orada bir karadelik var
Orada o var
Dünyaya dalıyorum
Bazen yaralaniyorum
Yaralarimdan yaliyor biri
Unutuyorum
Ta ki bir sonrakine
Bunu ben göze alıyorum
Unuttuğun kendi hikayendi
Günün birinde karşına çıkacak olan sendi
Sana dönecek bir kurşundu
Muhtemelen vuracak olan
Bir Arzu daha yok fakat icimdeki dünyayı
Nar bahcelerini
En güzel sakimalariyla kuş seslerini
Seni agirlayacagim o güzel yerleri
Yaşamın renkleriyle boyanmış yeni yerleri
Eski görkemli harabeleri
Ermisliğimi(bir miktar)
Sevmenin özüne doğru inen kuyularimi
Göreceksin
Ne kayıplarla acılarla emeklerle meydana getirildiğini dinleyeceksin
Sen beni bileceksin
Ben de seni bileceğim
Emeklerin bir kutsallığı yoktur elbet
Hicbir sey kutsal değildir ve çarpmaz da kimseyi
Kibirden uzak sakince
Yerleşecegiz
Birbirimize
Olacak olan budur
Hikaye böyle yazıldı
"Kolay değil fakat mümkün"
Yapay zekanın bana hak vermesi rahatlattı.
Fakat mümkünlerin imkansizliklara dönüşmesine uzun süre sahit kaldıktan sonra ne hevesim ne inancım kaldı. Hayatta kalabilen kimseye sözüm yok. Gitmek isteyip gidene ve. Kendimleyim ve sadece kendi kendime düşünüp duruyorum. Yaşıyorum. Evet yaşamaktayım acı çekiyor olsam da.
Canım çıkıyor sanki uzun bir can veremeyis yasanmakta olan. Fakat onun yangınında kül olmuş bir orman gibi olan hayatim küçük filizler veriyor yer yer kendi ciceklerinden açıyor.
Bazen kendime yazık etmisligime şaşırıyorum
Aynaya bakıp inanamiyorum
Aynada yazık ettiğim gercekler var. Onu şaşırtıp güldürürkenki kendimin varlığına şaşırıyorum.
Her şeyi yazmak istiyorum. Bir çok şeyin idrakinda olmadan hesapsızca sevislerimi, onun gidişiyle farkina vardığım acımasız gercekleri ve sırf talihsizligimden kendimi derinlikli bir sekilde tanıma yolculuğumu. Değişimlerimi, dönüşümlerimi hala uğraş verdiklerimi.
Tabi zaman ve şartlar müsaade ederse.
Tüm bir toplumla mücadele edip ona siginisimi ve yapayalniz birakilisimi.
Perde arkasını
Cinayet benzeri o hikayeyi aydınlatmak ilk amacım.
Kül ve toz
Ben ve şehir
Çöpler üzerime doğru yürüyor
Bir takım talihsizlikler beni buluyor
Onu gelecekte de sevmişim
İnanın bunun gidişini kabul etmiş olmamla bir ilgisi yok
Her gidiş bir kalış bırakır geride
Her gidiş bir başkası olmayadır
Isteklidir, heveslidir, suçlayıcıdır da bazen yolundan edene
Bir gidiş ki yikiverdi dünyamı üzerime
Varışlarimin hepsi sana
Kapanıp silinmiş olan kapına
"Bu hikaye senden uzun osman."
Bir gün ikna edebilecek miyim kendimi
Bir gün verilen kararın firarisi olmaktan vaz geçecek miyim
Hayır ben sevmek yolunda büyüyeceğim
Hikaye uzuyor içimde
O ise bihaber kalacak
Yerime her başkasını koyuşuna
Olmayan yerime
Olmayışıma
Unutuluşuma
Terk edilişime
Her yeniden sevişine
Yeniden indirilecegim yere
Tek seferde
Her an
Hepsi kabul,
Hepsine mahkum ben
Beni de tanrımı da indiren sen
Gizlenecek bir yanı yok rezilliğimin
Pek akıllıca hareket edememiş olsam da
Öyle sevdim
Öyle sevdim
Öyle sevdim ki
Ne sevdim
Anlatmaya çalışmayın demişler
Tüm ömrümü anlasın diye harcayabilirdim oysa
Ta ki düş yakamdan artık diyene kadar
Ta ki bu kadar mı ucuz bir hayatın var bu kadar mı işsizsin diye asagilanilana kadar
Tüm ömrümü harcamış oldum böylelikle
O benin artık yaşadığından kimse bahsedemezdi
Tanrının melekleri bu sefer peşimdeydi
İşte size bir günahkar
Bir çuvallayan
Ne yaparsan yap ey yüce yaradan
Zihnimde yeniden ve yeniden oynat
Sefil geçmişimi
Gurur duyulamaz,
Acı verici olan
Hey hat!
Aşılardan öyle bir dayak yemiş gibiyim ki adeta depresyon ilacı gibi geldi
Sevinçlerimmiş hüzünlerimmiş aklimdan hızla geçmekte kafama takılamadan
Gizli ihtiyacım elektro şok falan mı
Nasıl olduysa urfada sevebileceğim bir mekan buldum
Bıraksam kendimi yarın hemen oradayım
Insan garip şey
Özlem duyduğuna kavuşunca nasıl da yeşeriyor
Ruhumun suyuna dogru çekiliyorum
Basit cümleler
Sıradan olaylar
Haksız karşılaştırmalar
İşte yine bir yumru geldi oturdu boğazıma
Saclarimdan inen damlalar arasında hızlıca inip kaybolan bir iki yaş
Neden bırakıp gittin
Tüm nedenleri neredeyse biliyorken üstelik
Kime yönelttiğim hem açık hem sahipsiz
Tüm kederlerin
Kaçınılmaz sevinçlerin ortasında durup dalıp içime
Yalnız başıma
Kendimle ne yapacağım
Bilmemekteyim
Deprem iç dünyamı dağıttı geçti
Henüz sindirecegim her şeyi kustum
Oysa kabullenmistim
Öyleymiş
Travmatik olaylar önceki travmaları yeniden alevlendiriyormus
Lanet olsun toparlanamıyorum
Herşeyin zamanla yoluna gireceğini düşünürdüm
herşey yoluna devam edecek elbet fakat insanlık için yolun sonuna gelindi anlaşılan o ki
Hayvanlara bakıyorum yıkıcı olmadan kendi yaşamlarını sürdürmekteler
insanların yarattığı kaos ve yıkım çığırından çıktıkça çıkıyor
içine doğduğum kültür bir yandan yeni dünya düzeni öte taraftan arasında kalıvermişim ezilmekteyim
bu zamanlar için gerekli olan hırs, yırtıcılık, acımasızlıktan yoksunum
olmayacağım yapmayacağım ve zaten yapamayacağım da
üzüldüm
üzülüyorum
sonu gelmeyecek
yaptığım tek şey gözlemlemek şahit olmak ve öğrenmek olan biteni
daha ne kadar sürecekse
oturup ağladım halimize
üzüldüm hüzne büyüyüşümüze
büyür büyümez anlaşılan gerçeklerimize
bizi bekleyen
bizimle büyüyen cahilliğimize
talihsizliğimize
akıllanışımız ama geç kalışlarımıza
yitirdiklerimize
gasp edilenlere...
Dokunuşlardan uzak
uzak nefes alışlar
birbirine karışmayan
yer değiştirmeyen
uzak
bunları yazmak için de gücüm yetmiyor artık
canlı olduğumdan bahsedilemez
yarı canlı
ya da bir başka deyişle
"gidici"
(Onun için azaldın.)
Ne ağladım bu gece
Sevgili günlük
Hayatım icin deneyebilecegim secenek kalmadi
Saldım
Icler acısı
Her eylül ayı kabus gibi gelirdi
Her ayrılık vakti beni delirtirdi
Şimdi nasıl da yaşıyorum
Böyle olmalıymış
Temas bitiyor sona eriyor kayboluyor
Temas bitiyor izler kalacaktır ister istemez
Bende ise nefes kesiliyor.
Yollar kaybolmuş
Sesler silinip unutulmuş
Fakat o cicekler degil mi bir zamanlar bastığın yerlerde açmış olan
O cümleler beynimde henüz yankılanan
Kabul etmem gerekir ki saglam darbeler aldım
Kabul etmem gereken herşey gibi kabul etmeliyim ki duygusal olarak kötürüm bırakıldım
hikayesi tam da yabancısı olduğum bir yerdendi
onun için neden çekinmem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu
ve ben her an endişe ve panik halinde olmam gerektiğini düşünüyordum
gittikçe cesaretimi kaybediyorum
ölüm gerçeğiyle yüzleştim
kıyısından döndüm birkaç kere
tacizler kovalamacalar
yalnızlığın ise endişelendirecek her yanını yaşadım neredeyse
terk edilmek, yüz üstü bırakılmak, yalanlara kanmak vs. her türlüsüne maruz kaldım
sahi hastaneler testler taranmalar bir de onlar var
bebeğini kaybeden anneler bile bu kadarını yaşamıyorları yaşadım bana kalırsa
geriye ne kaldı?
çok yoruldum yaşamaktan.
yaşam benim için korku endişe ve panikten başka bir duyguyu çağrıştırmıyor
pek anlamlı gelmiyor hiçbir şey
tek tanıdık ve misafirperver olanın evine sığınıyorum yine de her seferinde
korkumun
bir anlamı bile yok
sadece çok iyi tanıdığım için bu sığınış
istersem uzaklaşabilir miyim onu da bilemiyorum
fakat gerçekten çok sıkıldım.
bu yerden beni çıkarabilecek tek şey bambaşka ve yabancı bir duygu olabilir ancak
aynılıklar içinde yer değiştiremiyorum.
şu an için bildiklerim bunlar.
günün birinde annemi kaybedince ne bok yiyeceğimi bilmiyorum
yaşlanır ya da hasta düşer de muhtaç kalırsam ne bok yiyeceğimi bilmiyorum
fayda döngüsüne dahil değilim
sevginin evriminin farkındayım
birçok şeyin farkındayım
büyünün hiç olmadığının
evrim benim neyimi kullanıyordur
evrenin hangi gerekli parçasıyım
günün sonunda ona hizmet ediyorken
ayrılıp gitmek istiyorum
ondan aldıklarımla her çıkışta ötüyorum
hayatta kalışımın her anı garip şekilde bir başarı
karanlığın hikayeleri ve sırları beni içine çekiyor
karanlıkla ilgileniyorum
fakat
yetinmiyorum
hayat bazen insanın boyunu aşar
seni iterler düşer yaralanırsın
yaralarınla devam etmek zorundasındır
hayat bazen koskoca engel olarak görünür göze
bazen aşamazsın
atıldığın uçurumuna yeniden tırmanır yeniden ve yeniden bırakırsın kendini aşağı
atıldığın gibi olmaz
ufak yeni yaralar
geçmeye pek niyetsiz eskileri
geçemeyeceğin tüm o engelleri oturup kanınla tükrüğünle boyarsın
çirkin nahoş sevimsiz bir hal almıştır desenler
yağmurlar yıkar
engel eski haline döner
hayatındaki insanların çoğu engelin arkasında kalır
hızla uzaklaşırken
hızla yalnız kalırsın
sesler azalırken onlara ait olan
beynin daha hızlı bağırır kötü anıları kusar da kusar üstüne
ele geçirildin
çepeçevre kuşatıldın
engel yükselmedi
yarılan yerin çukurundasın
gökyüzüne yabancı
yeryüzünün de yabancısı bu yeni yerde
sana da yer yok
yani bana
iki kişiyi taşıyor oldum bir süredir bedenimde
yukarıda kalan
ve aşağıdaki
istersem atlamak üzere tırmanabildiğimi söylemiştim
fakat
yukarıdan habersiz bir kök olup daha aşağılara ulaşmak istiyorum
bir kaç dal yükseliyor ister istemez yaprak açıyorum
fakat meyve verecek olsam bile gün ışığına sunmayacağım artık
solucanlar fareler böcekler
hepimizi günün birinde ittiler
fakat buralarda da hayattayız
renklere ihtiyacımız yok
aldatışlara kanmıyoruz
böylece hayatta kalıyoruz
henüz
çünkü ben hep atlamaya devam edeceğim
biriyle yeniden karşılaşacağım ve nihayet beni itecek
son defa düşeceğim.