30 Kas 2012

-


-




Y hay dos días en la vida
dos momentos en mi vida...

bu bir korku tepkisidir


böylesi dolunaylı gecelerde dibinde ay ışığının kaynaştığı bir kaynağa varmadım. sadece iki aynı duygunun farklı canlılara hem de öylesine farklı iki canlıya verilirken beynimde gerçekleşen bir aydınlanma kımıldadı kanımın içinde. yetersiz ve kısa şarkılar eşliğinde başa sara sara yaşadım. hep korkarım, her şeyden korkarım ya nasıl olurda içimde gerçekleşen dönüşümün korku haline geldiğini farkedememiş olabilirim.
sebep: çünkü korkuyla aşırı heyecan hali aynı şeydir.
korku-panik-korku karmaşası değilde panik-korku-panik diye dizilim gerçekleştiğinden evet diyemememişim(olabilir).
------kesik-----
ne korkusu!
iki ayrı karşılaşmaydı, ikiside aniden gerçekleşti. biri sesle vurdu beynimi ardından görüntü. kafasına inen darbeyle oluşan sistem sorunları. benim kafam mı yalnızca sistemin içinde. ne çok saçmalık zarar görmeden içinden sıyrıldı yine yarınımda kendine yer edinmek üzere. önüne çıkanı ezen öfkeli boğa, korkum hemen ortaya çıkar.
bağsızlık, erken doğum değildim ama kendi işimi kendim halletmeyi bir şekilde öğrenerek doğdum. bu kadar korku nerden bulaştı. biliyorum. biliyor gibiyim. bir katilden yani bir katilin o sınırlarını aşmışlığı ürkütür beni, yine de nasıl aynı duygu haline dönüşür ki ortada sınır tanımamazlık yok ama tanımamazlık var gerçi.
geçse bu duygu eksilse korkularımdan bu tür bir korku daha güzel bir hale gelecek dünya hele ki rüyalarım biraz düzelecek sonra bir iki iyi şey daha.

inandığım onca şeye sahip çıkamayışımı yaratan tek eksilti tek başına güclü bir neden. inandın, inanıyorum. bereketin en büyüğü korkuyorum da. kendi halinde her şey güçlü bir kendi halindelik temiz.

içime tutunmuş şeyin korku olmadığını biliyorum ama korku demiş olmam ya da olmadam koca bir hiç.

geçelim.

-


-


29 Kas 2012

28 Kas 2012

27 Kas 2012

26 Kas 2012

yerini biliyorum koyacak zaman bulamadığım bu halin. sert bir zemin soğuk hava anlardan bir anı ele geçirince içimde bir ağrı. kolay değil, yok değil, var değil, doğru ve yerinde hiç değil.
başka biri başka biri tuttu elimi
başka biri başka biri daha tuttu
ne olup bitmekte ben bilmeden konuşuyor, yaşıyorum. çok fazla toz var. çok fazla konuşuyorlar. başım dönüyor.
eşdeğerliği bıraktım uzaktan yakından bir benzerlik yok sadece tanrısallıkla insani yetersizliğin bir insanın elinde biçimlenemezliği.

-


21 Kas 2012

-


...

"Yavaş yavaş inancı uçup gitmekteydi. İnsan yalnızken konuşacak kimsesi yokken, bir şeye inanması zordur. İşte o zaman Drogo, insanların birbirlerini ne kadar severlerse sevsinler, gene de hep uzak kaldıklarının bilinci vardi; insan acı çekerken acısı tümüyle kendisinindir, başka kimse bu acının en ufak bir kırıntısını bile üstlenmez; ınsan acı çekerse başkaları da, sevgileri çok büyük bile olsa, bundan acı duymazlar; işte yalnızlığa yol açan da budur."

 Dino BUZZATİ - Tatar Çölü (sy. 145)

-


-


19 Kas 2012

-

1

mavi gözlerine baktım baktım baktım küçülmüş mavi gözlerine, anlamın orada varlığını aradım, korkuya dönüşen anlam. şavaşa dönen anlam. gücümü emen anlam.
yok, ben de olmayan o inanç hali hayata karşı korkuyla beraber tüm görüntüsüne yerleşmiş. bana bulaştırabildiği beni gömdüğü hislerimi gömdüğü korku. midemi bulandıran korku.
beklentilerinin artık boşa akmaya başladığından habersizliğine inancının kendisinin de saplandığı kendine göre düzen olan bu yasalar karşısındaki yıkılışımın acısını örtecek hikayelerinin çokluğuna dayanarak biraz daha az üzüleceğini düşünüyorum.
beni bilen herkesin yanılgısı olarak biten bir hikayenin yanılgısı olmak, talihsizlikten uzak sadece korkudan ibaret bir kopuşla şu hikayenin.
en sıcak kucakta en unutkanlaşmak zorunda olan kafayla bulunmak, becerilemeyen işler sonucu gelen kabuslar.
artık bitse de sürse de geriye kalan tek gerçek duygu korku. devam ettiren tek duygu, altında cesedimin bulunacağı tek yer. 
sadece biraz uzaklaşabildigimi hissetmek istiyorum. ağır ve fazla.
fazla dirençli sanılmam sadece hissizliğimin ya da tek hisliliğimin sonucu yanılan insanlar insanlar yanılmakta.
hatıra, zihin, normallik, çekilebilirlik, benzerlik, aynılık yaratılamazken elimden gelen sadece ne olursa olsun çabalama hali.
yapabileceğim bu kadar. yapabilmiş gibi görünmek. 

bir başka...

18 Kas 2012

kör hatırlıyor

Kör! Kör! Fırlatıldığın bu dünya, bu macera, sana tehlikeler sunacak, eşsiz nimetler, kokular, dalgalar, fırtınalar. Bir oksun sen, gerilemez denen yaydan fırlatılan. Beklemiştin ışte, doğdun, bildik oldu dünya. Belki de göremediğin her şey, zaten göremeyecek olduklarındı. Kör! İşte hatırladım bildiğini. Şimdi unut!

Mağaralar korkudur, arkana bakma, meğer kendini izliyorsundur, ürperirsin...

senin arkan yoktu önün yok
...
nesneleri bil gölgelere dokun
gelecek sonsuz rüyada
şimdi geçmiş bir kırmızı tilkidir

.Kör onu görmüşsün, anlatsana!

Önceki ilkörnekler dünyasında onu zaten görmüştüm. Karşılaştığımda onu tanıyıverdim.

.Kör! O sana görünmüş, anlatsana!

Ben ona korkmadan baktım, çünkü ben oydum, o da ben, ya da daha doğrusu, ben de, o da, onun bizi gördüğü, bizim de onu gördüğümüz o tek gözün, o eşsiz iradenin: Aşkın biçimlerinden başka bir şey değildik. Bunu bildiğimiz için artık korkabilirdik.

Ilk ve son kez gördüm. Görme, bakma, başını çevirme demişlerdi, dayanamadım. Körüm, mağaranın eşiğinde arkama baktığım o günden bu yana.
son ülke- levent yılmaz

...ne de çok üç noktadan haberdar bir hali vardır


acıtır..


sızar...

9 Kas 2012

1 Kas 2012

...ayak

ikisi geride ikissi önde yürüyeduran sekiz adım akıllı insanlarız.
birimizin başdöndürücü sesi
birimizin kulağından eksiltmediği fırtına sesi
birinin kır saçı
biri konuk
ben hep dışarda hep dolanıp duran
hep bir yanlışlık halinde
biri kadın üçü erkek
biri konuk diye dört kişi

sayımızz dördü buldu. 1 i kadın




 Yalnızlığı, hiçliğimi azaltıp -
Ölüyorum - ne gariptir!

...

"Noktalama işareti denen şey," dedi. "Akıp giden bir dile getirilmiş birtakım Viktoryen ilavelerdir, eksikliklerinde ortaya çıkacak dil seli, okuyucularını ezip geçmesin diye."