18 Kas 2012

kör hatırlıyor

Kör! Kör! Fırlatıldığın bu dünya, bu macera, sana tehlikeler sunacak, eşsiz nimetler, kokular, dalgalar, fırtınalar. Bir oksun sen, gerilemez denen yaydan fırlatılan. Beklemiştin ışte, doğdun, bildik oldu dünya. Belki de göremediğin her şey, zaten göremeyecek olduklarındı. Kör! İşte hatırladım bildiğini. Şimdi unut!

Mağaralar korkudur, arkana bakma, meğer kendini izliyorsundur, ürperirsin...

senin arkan yoktu önün yok
...
nesneleri bil gölgelere dokun
gelecek sonsuz rüyada
şimdi geçmiş bir kırmızı tilkidir

.Kör onu görmüşsün, anlatsana!

Önceki ilkörnekler dünyasında onu zaten görmüştüm. Karşılaştığımda onu tanıyıverdim.

.Kör! O sana görünmüş, anlatsana!

Ben ona korkmadan baktım, çünkü ben oydum, o da ben, ya da daha doğrusu, ben de, o da, onun bizi gördüğü, bizim de onu gördüğümüz o tek gözün, o eşsiz iradenin: Aşkın biçimlerinden başka bir şey değildik. Bunu bildiğimiz için artık korkabilirdik.

Ilk ve son kez gördüm. Görme, bakma, başını çevirme demişlerdi, dayanamadım. Körüm, mağaranın eşiğinde arkama baktığım o günden bu yana.
son ülke- levent yılmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala