sabah karnımda sancılarla uyandım. işin ilginç yanı o sırada kafamın bes berrak olmasıydı. her sabah tazecik bir güne uyanırken olanları hatırlıyor ve yeniden hüzünlere gark oluyordum. bunu nasıl bırakabileceğim zamanla mı geçecek bilmiyorum. yaşadıklarımın anormal olduğuna inandırılmıştım bir vakit. sonra kaybetmenin kötülüğe uğramanın ve incitilmenin dünyasına göz attım. normal neydi? benim gibi insanlar ne durumdaydı gözlemledim. tabiata baktım. geçmişin adaletinin sağlanamayacağı gercegini kabul ettim. böyleydi bu işler. ona daha çok sarılmak geldi içimden. bu sefer hatasız olmalıydım. kendime hata yapma şansı tanımamam gerektiği inandırıldığım bir başka zalimce düşünceydi. ifade etmeyi öğreniyorum. dahil olmayı. bu benden isteniyor. uzak bir ses gibi. bir zamanlar sesimin duyulması için ne çabalar vermiştim. ne yıkımlar yaşamıştım. ne çaresiz bırakılmıştım.
uzun zaman sonra okuma alışkanlığıma döndüm. yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyorum. adil olmaya gayret ederim her zaman. kendi değişimime ayak uyduramıyorum bazen. bu yeni yabancıyla ne yapacağımı bilemiyorum ve kendimden ürküyorum. eski kendime dönmekten de korkuyorum öte yandan ona bakmak bile ürkütücü. zavallı, saf ve fazlasıyla iyicil.
kısa çıkış yolum hep yamacımda. bazen gözüm ölümle yaşam arasındaki o ıslak ve soğuk geçişe değiyor. ağlıyorum. gariptir ki hayatta olduğuma işte o zaman emin oluyorum ve bu bilginin getirdiği sorumluluklarla baş etmek gerektiği endişesine kapılıyorum tekrar.
farklı karakterler
farklı yaşantılar
farklar
benzersizlikler
çıkışı buluyorum ve kaybediyorum her seferinde
iyi nedir
kötü nedir
tanrıyı bile var olmaya zorlayan tüm o kişilikler
düşünmeye ve sorgulamaya başlamak uzun bir yol. ürkütücü başlarda. irkilmeye bir ihtiyaç gibi bağlıyım bense. bilmek yaşıyor olmak demek benim için.
fakat bazen yavaşlamam gerekiyor
bedenimin tepkileri kaygı verici bazen
kendi kendimi şaşırtıyorum.
birden mi delirir insan
durulması gereken yer neresi
kendimi durduruyorum
bedel bedenim
yaşamak bu mu olmalı
bu oluyor
benim kelimesi
ben ve benim
devamım
büyüyüşüm
güçlenişim
var oluşum
var edişim
uğrunda cefa çekişim
değişimlerim
kopup giderken benden bütünlüğümü bozanlar
zarar görüşlerim
derinlerimi parçalayarak kök salanlardan
geriye kalan kuru köklerle başa çıkma çabalarım
benim
bir avuç dolusu su denizde nice balığa değen
dağılan
geçirgen olması gerekirken sert
gevşiyorum
sonra karnımdaki ağrılar telefondaki ses dikkatimi büsbütün dağıtıyor
yapmam gereken işe geri dönüyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Noktala