23 Ağu 2023

bir türlü

 sabah karnımda sancılarla uyandım. işin ilginç yanı o sırada kafamın bes berrak olmasıydı. her sabah tazecik bir güne uyanırken olanları hatırlıyor ve yeniden hüzünlere gark oluyordum. bunu nasıl bırakabileceğim zamanla mı geçecek bilmiyorum. yaşadıklarımın anormal olduğuna inandırılmıştım bir vakit. sonra kaybetmenin kötülüğe uğramanın ve incitilmenin dünyasına göz attım. normal neydi? benim gibi insanlar ne durumdaydı gözlemledim. tabiata baktım. geçmişin adaletinin sağlanamayacağı gercegini kabul ettim. böyleydi bu işler. ona daha çok sarılmak geldi içimden. bu sefer hatasız olmalıydım. kendime hata yapma şansı tanımamam gerektiği inandırıldığım bir başka zalimce düşünceydi. ifade etmeyi öğreniyorum. dahil olmayı. bu benden isteniyor. uzak bir ses gibi. bir zamanlar sesimin duyulması için ne çabalar vermiştim. ne yıkımlar yaşamıştım. ne çaresiz bırakılmıştım. 

uzun zaman sonra okuma alışkanlığıma döndüm. yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyorum. adil olmaya gayret ederim her zaman. kendi değişimime ayak uyduramıyorum bazen. bu yeni yabancıyla ne yapacağımı bilemiyorum ve kendimden ürküyorum. eski kendime dönmekten de korkuyorum öte yandan ona bakmak bile ürkütücü. zavallı, saf ve fazlasıyla iyicil. 

kısa çıkış yolum hep yamacımda. bazen gözüm ölümle yaşam arasındaki o ıslak ve soğuk geçişe değiyor. ağlıyorum. gariptir ki hayatta olduğuma işte o zaman emin oluyorum ve bu bilginin getirdiği sorumluluklarla baş etmek gerektiği endişesine kapılıyorum tekrar.

farklı karakterler

farklı yaşantılar

farklar

benzersizlikler

çıkışı buluyorum ve kaybediyorum her seferinde

iyi nedir

kötü nedir

tanrıyı bile var olmaya zorlayan tüm o kişilikler

düşünmeye ve sorgulamaya başlamak uzun bir yol. ürkütücü başlarda. irkilmeye bir ihtiyaç gibi bağlıyım bense. bilmek yaşıyor olmak demek benim için.

  fakat bazen yavaşlamam gerekiyor

bedenimin tepkileri kaygı verici bazen

kendi kendimi şaşırtıyorum.

birden mi delirir insan

durulması gereken yer neresi


kendimi durduruyorum


bedel bedenim 

yaşamak bu mu olmalı

bu oluyor


benim kelimesi

ben ve benim

devamım

büyüyüşüm

güçlenişim

var oluşum

var edişim

uğrunda cefa çekişim

değişimlerim

kopup giderken benden bütünlüğümü bozanlar

zarar görüşlerim

derinlerimi parçalayarak kök salanlardan

geriye kalan kuru köklerle başa çıkma çabalarım

benim

bir avuç dolusu su denizde nice balığa değen

dağılan

geçirgen olması gerekirken sert

gevşiyorum

sonra karnımdaki ağrılar telefondaki ses dikkatimi büsbütün dağıtıyor

yapmam gereken işe geri dönüyorum


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala