Sevilmek urkuturmus insanı
Yeniden sevilmek
Aldanislardan sonra
Urkunc ve sahte gelir
Herhangi bir sevilmek
Bir dost eli bile itilir refleksle
Sahte bir sevgi tehlikesi
Büsbütün yalnızlığın koynuna atarmış kişiyi
Sevilmek urkuturmus insanı
Yeniden sevilmek
Aldanislardan sonra
Urkunc ve sahte gelir
Herhangi bir sevilmek
Bir dost eli bile itilir refleksle
Sahte bir sevgi tehlikesi
Büsbütün yalnızlığın koynuna atarmış kişiyi
Bir parçası hep hayatımızda
Bir iz, eski bir yara
Korkular, endişeler, ümitsizlik, tükenmişlik
Çepeçevre hayatımızda
Kaybetmemek istemiştik
Bize kalan kayıplarımız
Yitirdiğimiz kendimiz
Harcayıverdiğimiz
Ne yapacağız
Dudaklarimizi boyamak dışında
Onunla oraya hic gitmemişim.
Çok şaşırttı beni bu durum, hayret!
Bir kahvesevere bahsetmiştim beraber gidecektik,
Onunla da oraya gitmedik ama onunla -o benimle olmasa da ben onunla- huzuru hatırlamıştım. İşte kırk yıllık hatır.
Onunla oraya bir kere olsun gitmiş olmalı mıydık?
Ötekilerle karşılaştık onlarla oraya gittik. Kalan içeceğimi kafasına dikti. Çok garipsedim. Hoşuma da gitti. Onunla kader ama gerçek bir kader bizi ayıracaktı ve tekrar beraber oraya gidemeyecektik.
Onunla oraya gittik sayılır. Hücrelerimi tarasalar yogun acı, hasret ve çaresizlik vardı. O demek bunlar demekti. Onunla oraya defalarca uğradık.
Onunla oraya gidemedim hiç. yapacak bir sey yok içimi ısıtan saran bu yere kız arkadaşlarla gidilecekti. Gittik. Güzeldi de.
Oraya ekseriyetle gençler takılıyordu. Onunla oraya gitmedikçe orası beni yavaş yavaş istemeyebilirdi.
Onunla oraya gitmedik.
Onunla oraya gitmeyecektik.
Böyle bir eksikliği yaşamış bile sayılmam.
Onunla aslında hiçbir yere gitmedik.
Tanımamıştım onu.
Tanıdığımdaysa o kimseyi bir daha hiç görmeyecektim.
Peki ya onunla oraya gidecek miydim.
Tüm bu hikayeye bakılırsa
Giderim diyecek olursam
Gidemeyecektim.
Bana en güzel bakışı yadigar bıraktın
Seni bulabilmem için uzanan derin ve hasret dolu
Oysa aynı yere varamayacak sekilde kurgulamış tanrı hikayelerimizi
Aynı fakat birbirinden sahiciyiz
Bunu hemencecik anladın
Bir o kadar hızlı da ben anladım
O yüzden kimse kimseye kızamıyor
O yüzden hatıralarına samimiyetle yer acabiliyorum
Fakat bu şefkatli gerçek canını acıtıyor yine de senin
Bir delilik yapma da yaşamın sahiciligini hissettiren bu gerçekte huzur bulabilelim
Sevgili aydınlık
Yasamaya devam etmek, yaşama tutunmak isteyenler hissedermis.
Kopup gitmişim
Umut bitmiş
Beraberinde her şeyi alıp götürmüş
Dikenleri kim toplar
Her taraf insan boyu dikenler bu sene
Buket yapiyorum alıp kopariyorum
Belirsiz bir acı bazen
Hayatima
Yalnızlığıma
Tek arkadaş
Ve onlar çoğalıp giderken
Ben azalırken
Başka çiçek bilmiyorum
İçimi dışımı dikenler sarıyor
Izin veriyorum
Kanser ve diken derken
Ayrışıyorum
Akli başındalığın ve sağduyuna canımı veririm, canımı
O kadar hasretim
O kadar hasret bu duruma
Hoşuma giden her durumu beni sevmene bağlamışım
Oysa tamamiyle ben degil başkaları fikri uzerine çalışılmış
Kendimi kandırmış gibi oldugum bu durumlar için
Neyse ki kendi düşen ağlamıyor.
Bazen isteklerini karşılayacak olanın benimle alakasız biri olduğunu fark ettiğimde hayal kırıklığını ben yaşıyorum ve senden up uzağa gidiveriyor varlığım
Bulamayacağın
Unutacağın
Daha once de ayrılıklarım olmuştu
Hiç sevmeyislerim,
Sevilmeyislerim olmuştu
Fakat bu beni can evimden vurdu
Duysunlar istemem
Bilsinler istemem halimi
Daha önce böylesi hiç olmamıştı
Keşke böylesi hiç olmasaydı
Olmuştu...
Ruhumu içinden sıyırıp atabilsem
Inan ki bedenim senin olsun
Bu haliyle de pek bir onemi yok
Senindir
Kimseyle degil
Tanrı ve benim aramda yaşandı bütün bu hayat
Acı çekmemi istedi
Sınadı
Belimi büktü
Boynumu büktü
Ruhumu yaraladı
Bütün dertlerle beni
Bir güzel sınadı
Gücünü sınadı
Adil olmadı
Hiç adil olamadı
Doğru bildiklerimin beni dımdızlak ortada bırakmasından sonra epey bi' akıllandım
Yanlış ve eksik öğretiler
Masumiyet ve mallığım
Ne dersek diyelim
Hayatımın en savunmasız ve yenik
Yalnız ve terk edilmiş günlerine getirdi beni
Biliyorum bu şekilde tekrar ve tekrar da düşerim
Başımdaki bu kör talihle
Kurtuluşum olmaz
Sevimsiz gerçeklerle yeniden ve yeniden başlıyorum
Uzun bir eylemsizlik
Bir bekleyişin ardından kimildayip kendime bir göz attığımda çürüyen yanlarımı görüyorum
En güzel yerinin
En özenle seven yanlarımın
Beklenti ve ihmalkarlik sonucunda
Nasil da çürüyüp gittiğimi
Atan kabuklara
İşlevini yitirmişliklere
Boşa giden emeklere
Acıyla şahit oluyorum
Kimse kendinden bir tane daha istemez
Ayniliklar sıkar, bunaltir
Herkes ister ki
Beraber değişimden değişime
Renkten renge kosabilecegi o kimseyi,
O kimseleri
Yastığa giderilmiş tüm bu ozlemlerle kafasını koymayi
Varsa da bir tanrısı rızasını alabileceği
Ya da onu kandirabilecegi bu hikayeleri ister
Kim istemez arzularını başkasında yaşayıp kendisininkinden de ötekine tattırmayi
Isteriz
Aynı duygular benzer olaylar yaşandı
diğerlerinden dinledim kendi hikayemi
Birkaç yüzyıl öncesine gitsem ömrümün son demleri
Şimdi sanki fazla hızlı yaşadım
Fazla hızlı mı tükendim
İkinci bir ben doğdu sanki
İkinci hayatıma geçiverdim
Katlanacak insanların hayatları
Sonsuz olacak
Ben hep tanrının geçmişte değil de gelecekte meydana gelecek
Henüz evrimi tamamlanmamış bir yaratılmış olduğunu hissede durdum
İlkel tanrım beni affeder umarım
Tanrının yaradılış sürecine şahit olurken ki bu kendi küçük dertlerim
Başkaları tarafından da defalarca ve defalarca yaşanmış tecrübe edilmiş olan
böyleyken büyüsel hiçbir yanı kalmayan bu yaşamın
Ne önemi var
İşte aslında tanrının hikayesinde
bir yerindeyken
küçük bir ısırık alıyorum bu hikayeden
dersiz topsuz
darmadağınık
özensiz
Ben hep hazır
hep kapıda bekleyen
Ev sahiplerim arkakapıdan çıkmış
evi boşaltmış
Tüymüşken
Bütün bu evlerle ne yapmalı
Başka insanlar neler yapmış
En olmadı var mı görülebilecek bir fayda
Puff!
Hayali tüm o evrenler
Bu elimdekilerle ne yapabilirim
Beynim ne işe yarar
Henüz yerinde sayılan bu sağlıkla
Sevilmelerden geçiyorum
Hikayelere katılıyorum
Bir ısırık alıyorum
Türlü lezzetleri var
Yanlışları doğruları
Yanlışlarım
Doğrularım
la
...
Bir sesim ulaşsa kendime
Bir kendimi duyabilsem
Yaşıyor muyum
Hayatta mıyım bir anlasam
bitmeyecek mi ya da bu şekil bir yaşamak
bitse
kurtulsam bi
yok..
yok..
Başka kadınlarla oturup eğlendiğin o masalar hep vardı kuruluydu zaten aklının bir köşesinde şimdi sadece orta yerine cekip sergilemektesin.
Ben olmayan biri bende bulduğunu sandığın
Sonun yataklar, yaşama dair gec kalınmışcasina gözden her güzel anıyı dört nala çıkararak
Yeni hikayen beyaz ve pir u pak başlamadı
Günahsız ve saf.. işte bir bedel ödetmişcesine seni bir meleğe dönüştüren o eski günah
Kendini de benim gibi aç sanışını anlıyorum şimdi sayın doyamaz
Ahh ben daha kimin kafasındaki eski bir günah
Ah ben o muhtemel günah
Tanrıyla konuşa konuşa sessiz cevapsızlari keşfeden artık sadece merak.
Guvenmemeli fakat inanmaliydim sana
Ne dediğinin farkında olmayan havalı cümleler pesinde bir az samimiydin
Ben ise güvendim fakat inanamadigimi dile getirdim tam aksine
Bu sonuç hic sasirtici değil ama çok üzücü
Dersimi almis görünüyorum uzun bir süre
Sen beni inandirmaktan sorumlu degilsin ama benim emin olmaya ihtiyacım var
Kalbinin tüm kapılarını aç bana
Defalarca söyle
Sevdim, hep seveceğim
Tanrı esirgemedi benden kötü kaderi
Keyfimden değil endişelerim
Anlatılmaz her sey oyle her kese
Alsın artık canımı tanrının benimle işi bittiyse
Yağmurun sesi duyuldu, kar yağdı
Cicekler en güzel renkleriyle açtı
Yüzümde en yakisanindan gülüşlerim oldu
Bıraktım büyükleri çocuklarla kaynastim
Tek başıma yedim içtim gezdim yaşadım
Dostlarla kaynastim
Guzel filmler izledim
Şarkılar hep güzeldi
Dinledim
En güzel kıyafetlerimi giyindim
En içten sarılmamı yaşadım
En büyüğünden yeni korkularım oldu
Ve nice ayrılıklar
Kabullenisler
Tanisikliklar
Bunlarin hepsi sen yüreğimi söküp aldıktan sonra yaşandı
Yasandi mi
Yaşandı
His edilmedi
Oldu
Ta ki
Anlıyorum birey olmayi, yaşamayı, kabullenmeyi, vedalasmayi
Sonsuza kadarligi
Malesefleri
Tanrıya gelince
Kızıyorum
Ağlıyorum
Küsüyorum.
Etkilenmiyor.
Öğrenmek her seyî katlıyor beraberinde
Iki kat sevinçse
Iki kat da acı
Bilgelik ve eksiklik bilinci birlikte
Daha ağır yükler
Daha cetinlesiyor mücadele
Mücadele ve Müdahale
Yanlış Öğrenmeler
Kimden öğrenmiştim
Ölmeden önce halledilecekler
Boyun eğmeyi öğreniş
Hayata karşı mücadeleci
Efendiye İtaat
İster istemez yaşama isteği
Kim yaşama içgüdüsüyle doğmaz ki..
yavaş yavaş bitirildibu istek içimde
en başta sağlıksız aile ilişkileri.. kötü rol modeller. efendiler ve boyun eğenler arasında büyümüş olmak. Kıyısından köşesinden sevilmek. Koşullu sevgilere razı bırakılmak. Yetersiz ilişki deneyimi. Kabına sığmaz bir zeka. Yeniden ve yeniden baş gösteren yaşama isteği. Nasıl halledicem, nasıl, nasıl diye çözüm arayışları aramak. Her günü gözden geçirmek. geçmişi eşelemek.
Hatırladığım ilk anılardan biri bir tartışmayı bitirmek için sorunun kaynağından uzaklaşmak ve hiç yaşanmamış gibi devam edileceğini düşünmemdi.
Sosyal ilişkiler de öğrenilebilir davranışlarla şekilleniyordu oysa.
herhangi bir genetik aktarım neticesinde kendiliğinden var değillerdi
İyi niyet geçer akçe değildi.
bunu öğrendiğimde yaşım 31 oluvermişti.
Erdiğimi düşünüyordum
Ve evet ermiştim artık
Aymıştım
Tepetaklaktım
Zor zamanlardı
ve beni ayakta tutabilen tek şey öğrenebiliyor olmanın gücüydü.
bilmek
anlamak
Bir sırra vakıf olmak.
gerçekler
Yaşamak her ne etki yaratıyor olursa olsun gerçekle kucaklaşabilmekti
Hiç bir gerçeğe kapımı kapatmadım asla
Hatta olasılıkların en beterine bile fazlasıyla kapım açıktı
bu yüzden genellikle endişeliydim
.
İnsan tanımayı öğrenmeye başladım en başta.
Başlar zordu.
en zoru kendimle tanışmaktı her zaman ve halen tanışma ve kabullenme sürecim devam ediyor. değişmek yolundaki serüvenim.. gelişmek yolundaki.
En zoru ailemle yaşıyor olmaktı. Bir çok açıdan karlı çıkacak olmalarına rağmen kendi değişimime daha az şahit olmalarını isterdim.
Bu zaman zarfında biriyle beraber yeni de bir yola çıkmak pek sağlıklı olmayacaktı.
değişiyordum , akıllanıyordum, kendimi sevmeyi öğreniyordum.
kendimi korumayı, değer görmeyi, kendime saygı duyulmasını, hesaba katılmayı ve kendimden vaz geçmemeyi öğreniyordum.
oysa ben kendimi başkası için kendi değerlerinden ödün vermez sanıyordum. Sanıyordum ki .. Bir köle gibi yaşamıştım.
efendisiz bir köle gibi kalmıştım.
kendimi de sevmek yerine karşımdakini iki kere sevmiştim.
Çifte yaşadım Acıları.
İki kat değersiz hissetmiştim.
Yaşadıklarım bu gün hiç yaşanmamış gibi
bir başkası yaşamış gibi sanki
Daha fazla hata yapmak istemediğimi biliyorum
Hatasızlığın da mümkün olmadığının farkındayım
Beynim aşka, sevmeye kapatmış kendini öyle koruyacağını düşünüyor kendini besbelli.
fakat ben tek bir anıya odaklanmamayı ve mevcut öğrenmelerime de bel bağlamamayı öğrendim
Cesaretin hayatıma kattığı tadı seviyorum. Sürekli bir kısıtlanmanın olduğu yaşadığım coğrafyada asabi ve cesur olmaktan başka bir çarem olmadı.
Unutamıyorum
Bir daha aynı şeyleri yaşamamam için unutmamam gerekiyor
ama biliyorum
iyi şeyler istiyorum, mücadele ediyorum
Yaşayıp gidiyorum. Yaşayıp gidiyorum..
Sakinliğe ve sevince.. umuyorum
Bütünlük uyumluluk ister
Birbirinden beslenmek
İç içe geçişler ve baskalaşımlar ister
Korkunç kadın ben oldum insanlara bana davranildigi gibi davrandım teker teker her birinde sadece birini deneyebildim onlar tuymeden önce
Alemin enayisi oldugumu anladım
Kendim icin şaşırdım ve üzüldüm
Derin pişmanlıklar falan
Bu Arzu artık Tanrinin yarattığı değil
İnsanların yiktiklariyla elden geldiğince yeniden dikilmiş bir Arzu
Umarım tanrı yeniden olaya el atar da
Yepisyeni olur bu Arzu
(Çünkü) diye başlıyorum artık yarınlara Yapamayız
(Çünkü) Olmaz
(Çünkü) Yolunda gitmez
(Çünkü) Biter
(Çünkü) Bozulur
Kim elimden almış (Olur) u
Kime bırakıp sonsuza kadar yitirdim sandım (Kalır) ı
Yeniden yaratılabilir ufak sözcükleri yüzü koyun ve yaralı yerde yatarken duymak pek garip.
Bir çok insan tanıdım yanımdan geçip gidenlerden
Ayni sözcüklerin farklı anlamlara geldiğine sahit ola ola
Benden alınmış olunanlarin olmadığını sadece fena halde incitildigimi ve hirpalandigimi öğrendim
Canım acıyor fakat her sey yerli yerinde
Benimle birlikte bir ilerleyiste.
Sürükleyerek de olsa zamana katılmaktan baska seçenek yok çünküsü
Ben senin tanıdık yabancın
Sevdiğin kadın
Ya sen benim..?
Sana hep gidecekmiş gibi davrandığım
Bir yüreğim var mı diye yokladığın
Yokladığın tüm o yerlerin, yıkıntıların altında
Altındayım
Yoklaman değil maalesef
Eşelemen gerek
Ya da sularsan yeşerecek, güçlenecek
Sen benim
Peki ya sen benim
Sen ben yok biz dersin fakat
Ben çok azım
Ufalanmis ellerde savrulmuş çoğu gitmis
Sen benim,
Itiraf edebilsem
Çok şeyim..
Bilsen çok şeyim..
Umudum
O en urkunc ve tehlikeli kelime
O en gerekli.
Endişelenme!
Beni bir tek sen gördün
Beni bir tek sen bildin
Bir tek sen baktın bana
Senden başka sahit gösteremem varlığıma
Biliyorum!
Beni bir tek sen sevdin
Fakat neye yarar..