fil

bir zaman kendime acayip bir şaka yaptım
şimdi yaptığım sadece görüntülerin beni yutması
güzel bir bıçak seçtim
iyi bir iş çıkardım
etlerimi
ruhumu bir güzel sıyırdım bedenlerden
biraz derisiz kaldım şimdi
kulağım da gitmiyor değil söylediklerine
ancak bunu tümüyle atalarıma bağlayabilirim
onların bu işitmek isteyen kulaklar, benim değil
kirli bir suyun şıpırtısı
bağlı ayaklarım
hem kök
hem ayak
hem bağ
gökyüzüne bir küfür sallıyorum bu noktada
başıma dert aldım
omurgalarımın sarsıntısına alışamadığım için
öyle ağlamaya dayanamazdım
böyle de bir can sıkıntısının yakınına varacağımı bilemezdim
bu yerde bu şekilde devam etmeyecek
ama ediyor, kötü bir gidişat

dikkat bozukluğunun üzerini süsleyen şanssızlığım benim
utanıyorum senden

-

neredeyse bir saate benzedim
biraz ağrılı

bıçağın ağzını hissediyorum, kesmek üzere, biraz da kanlanmış

beynimin bir yanının çürüdüğünü biliyorum
ya da yıkıldığını bir duvar gibi
bunca şeyden sonra
hala ölümün yüzü korkunç geliyor bana
kendimi henüz buraya ait hissediyorum
cam arkası bir hikayeyi dinledim uzun ve hüzünlü
bir adamı, annesine üzülen
bir kadını, babasına üzülen
ve çocuğuna bir annenin
umudun gereksiz bir duygu olduğunu
bir inanç biçimi olduğunu, batıl
biliyorum
ölmeden tanrıya teslim olmalıyım
varsa bir suç hafiflemeli
değil mi?

yaklaştı

gövdesini iyi çizdiğim bir keman resmi
niye gövdesi iyi çizilmiş biliyorum
orda en az dört adet adem elması var
bir de bir anı

- (üçünüçü)

ne yapayım güçlenmiş kanatlarını
benim de içimde bir deli koşuyor
klavyemin şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş tuşu güç çalışıyor
peltek hissediyorum

işte tüm yaptığının kafa sallamak kafayı iki yana sallamak olmasından başımıza gelenler

tekrarlama isteği
bu şekilde birden fazla hayata sahip olmuş olacağımdan değil
belki hafızamın zayıflığından korunma şekli
başka bir gezegene doğru kayıp gitmekte
sonra yer değiştirmeler
gezegen kayıp gelmekte
aman allah belasını versin hepsinin de bir sokaktan sesleniyorum
tüm sıcak yuvasında telaş içinde olanlara
ben daha fazla telaş içindeyim
ve soğuk mevsim de yaklaşıyor
ve telaşlı insanların birlik olup kusmaları gerekiyor telaştan
doktorlar, doktorlar!
tanrım, tanrım!

tehlike geçti

atlat
mak
mak
mak
mak

ucuz
şiir
de

bir bozulmaya kopukluk dememeyi öğrenin artık

ölümün gölgesinde kalan acılar var imdi
kırmızı kan kapatıyor üzerlerini
gözleriniz onca uzaklıktan
göremiyor
bir yas evine gidip ölüme ağlamak bu
geride kalanları bilmiyorsunuz
ama hüzünlenme görevinizi yerine getirmiş, rahatlamış
evinize geri dönüyorsunuz
cehenneme yürümek nedir
elinde bir kuşla yabancı bir ülkede
elinde sallanıp duran bir kafes
bir kuş

ancak bu yas evine gelenlerin rüyalarında
çıplak halde yerlerde sürüklenen ölülerinin
ve
yakılıp yıkılmış evlerinin hayaleti duruyor
diğerlerinin küçümseyici bakışları
her neyse
durup da doğrudan sapmalarını anlayamıyorum

eski boş odalara bakıyorum
hiçbir şey yok duvarlarda bir inanç asılı
şimdi tüm sahip olduğum o eski küflenmiş inanç
geri dönmeyeceği kuşkusuz  bu kayıplar için
kopan bu büyük parçalar için
gereksiz
geri kalanlar
doğacak bir çocuk belki
belki
ama, hayır!

- (mentosrainbowlaölünmüyormuşdöndümgene)

bakiye'den

-

- (bunlarhepyarınerkenuyanmayacağımınsevinci)