2 Şub 2012

kırıntı


Merdivenlere açılan kapının içeriye boş bir tabut taşıdığını görürdüm bana haber vermeden çıkıp gitmiş bir anıyı içinde taşıyan her gün, içimde. Sevebildiğim hiçbir şey kalmadı tüm bildiğim çirkinleşti. Kaç cümle tamamlandı, kaç bakış? ruhunu feda etmiş kaç ruh ceset gibi kokmaya başladı. Çabalarım gökyüzünde Zarasız ufak bir bulutken aniden nefesim kesilir oldu, yaşıyoruz sen gitmeyi başaramadın içime bir huzursuzluk salmış olmakla kaldın ama beni alıp götüren bir gölge büyüdükçe büyüdü kör olduğunu sanmaya başladın her yere sıçramış varlığın ne de uzak kaldı. Konuşmaya başladıkça yüzyıl sonra ikimizin yüzünde farklı günışıkları farklı sevinçler farklı sevgiler farklı acılar aynı geçmişle iki fedakâr olmanın dışında içinde çoğalan delilik ve yaralanmışlık gördün mü içimdekileri.
25.01.12

01.41

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala