27 Oca 2014

tedirginlik, çocuk ve on üç

herhangi bir sessizlik anında güneşliyken gökyüzü kalbimin aniden yere düştüğünü hissederim. herhangi bir başka anda da hissedebildiğim bir duygu bu aslında. içinde cam kırıkları varmıştan çok ezilen bir nara benzer o an kalbim.
bu onun rahatsızlığından sonra ortaya çıkmış bir durum. elimden bir şey gelemediği ama katlanmamın bana ciddi acılar yaşatacağı bir haldi. en çokta biri korkudan öteki can çekişmekten renkten renge girerken içimden ilk ve en ağrılı düşüş meydana geldi. kıyametin yeri ve zamanıydı. güneşli bir gündü. gökgürültüsünden korkmam bir yana çoğu zaman güneşli bu yerde zamanla alışıp unutmam mümkün olamıyor henüz .
geri dönüş gerçekleşti, kaybetmekten biraz uzaklaşıldı ama artık bu duyguyu taşıyanları anlıyor ve üzüntü duyuyorum hiç bir çaresi olmayan bu duyguyu taşıyanlar için.

Sanki çiçek nedir bilmeyecek dünya nefes almazsa.
İnsanlar şaşırıp kalacak nefes vermezse.


Tüm o keskin rüzgarların önünde başımı göğsüne koyup baba dedim usulca nefes alışını hissedip.Bütün o saniyeler boyunca ömrümün ne kadarını eksilttim ne kadarını bir kenarda ezdim bilmiyorum. Ama evin duvarları huzursuzca hareket ediyordu. Eşyalar
 beni parçalayarak birer tehlike gibiydi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala