2 May 2012

yirmidört saat





Söylenecek hiçbir şeyin etrafında düşüne düşüne dolanıp durmak zihnim söylenip durmaya başladı yok yok bak görüyorsun ki yok anlamsızlıktan başka bir zaman akışı yok şehirler binalar otlar ince uzun kırmızı benekli böcekler arkadaşlar dostluklar akıp giden nehirler biriken göller eldivenlerimin içi içine sığar halde yok bir hiçlikte hava şartları belirsiz gökyüzü yarım ay

Kimliğimin hangi yanına baksam yok yaşantımın hangi yanına baksam yok ya da ona benzer kelimeler sesimin yankısıyla donuklaştığım boş bir ev hikayelere karışıyor karanlığım uzak konuşulası olmayan halim izliyorum bunalıyorum sevemiyorum anlamsız buluyorum

Aynı tıkırtıları farklı notalara gömmek aynı şekilleri farklı renklere boyamak çizgilerinden çekiştirmek

Küçük kirli oyunlar, bir karış uzun beş karış aptal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala