27 Mar 2012

duygusudikenli

soğuk metalden ılık ölüm
küçük bir pencerem vardı, zemin basamaklı aranılmayan bir düzlüğün uzağında. eskinin kuzey gündoğumu yerini güneye bıraksada kuzeyde bir pencere demir parmaklı... basamaklarda sırtım avuç içlerim sözcükler, benler bizler...
geçip giden insanlar perdesiz pencerenin alabildiği kadar masum uzaklaştırabildiği kadar katil, gürültüyle açılan kapının dili kadar örtücü. çıkarıldığı yerde kalakalmış elbiseler bir yığın duygu bir fotoğraf karesi kadar direçli ama kokulu...
hala yaşıyorum, ama değişken tam olarak yaşamak denmemeli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala