8 Ağu 2011

mavim

Her biri kendi yerinde duruyor, mesafeleri belli aynı güzellikte diştaneleri. Düşmüşsün. Tutamadı ayaklarım kayıp giden dünyayı, tırnaklarım, boynuma varan bir direniş içindeydim oysa her hücrem yerinden fırlamak üzereydi. Dizlerimi, dirseklerimi çarptım, avuçladığım bardak eşliğinde duvarımı boyadım belirsiz bir seslenmeydi elimin tersi duvarda. Duymadın, bu tür bir ahmaklığı sezdirecek almaçlara da sahip olmadığını kasılarak ifade ediyordun; aferin.
çokça öksürdün sen ben bunaldım kabuslar gördüm korktum bilekliklerimi kopardım ki senin hediyen...
hep aynı sorunlar yaşanıyorsa artık önemsemeliyim. Her şey yerli yerinde durmalı, ışık ve morluklar...
ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, yaptım da ne oldu sonuç. İçim sıkılıyor, arenaya salınmış dişi bir boğadan farkı yok ruhumun ya nasıl yaratıldı bu düzen içimde bilmiyorum. Kendine güveniyorken sen, benim tüm yaptığım kendimden korkmak. Ne yapmam gerek bilmiyorum, omzumu kaşıyıp kaşlarımı çatarak bir fikre de ulaşamıyorum. Sorgusuzluk isteyecek kadar arlanmazım, ama parlıyan bir güzellik var bana bulaşan bu gökte seni anımsatıp yazdıran...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala