Su olmasaydı ne olurdu halimiz, neye yağmur derdik ne olurdu denize nehre çaya ... Ne hüznümüzü ıslatırdı ruhumuz çatlamasın diye, neyi severdi balıklar neyle gerçekleşirdi doğum ne arındırırdı ne herşeyin tek bir beyaza da ait olabileceğini anlatırdı bir mezarın yanı başına ölümünün gül kokusunu nasıl yetiştirirdik, damarlarda ne akardı da güneş bile bir ateşle ısınıyorken bizim yumuşacık bir ısıyla ısınmamızı saylardı vesaire vesaire ben susacakken bana engel olman suyun yeri gibi bir yer alıyorsun hayatımda bunu anlamaman bunu anlatmamamın gerekliliğine sebep oluyor
Bu bir gerçek her gün ve herhangi değil bir şekilde yanlış bi yerlere sapıyorum çölde serap vardır hep suyun yerine bir şeyler konulur bir denizin olabilir ama senin bir suyun olmalı çünkü su hepsidir hayatına bir taşı bile sevebilmiş biri dahil olabilir resim seviyor da olabilir bir çok artısı da olabilir ama bir su olamaz bir arkadaş olur bazen eleri su olacak gibi olur ama asla değildir su bir tektir hep kendine dönendir her yerde seninledir ve biliyor musun su sevgidir hem sevgiyi tanır ona iyi davranır. Ense köküne bir ağrı inmesine rağmen canı yanmasına rağmen yazan vazgeçemez suyu yazmaktan
Rüyalara akamadığı için su yanı başında suyu olur hem uyumalı hemde uzak kalmamalı diye, çamuru sevmez ya insanlar herşeyi sever ve o yüzden en hoş olmayan yerlerde bile ikna eder çiçekleri açabilmesi için, güzellikte sudan gelir ama su yine de alamaz bir insanın yerini dilsizdir sunamaz sesini gözlerini kırpamaz ve hiç ağlamayı bilemez hayatı hep hayat katma üzerinedir soluk alamaz soluk nedir bilmez yorulmaz ama olmazsa olmaz ama insanlaşamaz ama insan herşeyleşebilir su bile olabilir ama neden suyum demesi ahmaklık olur
Ve en sonunda eğer ses vermezsen ben sonuna kadar susarım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Noktala