24 Mar 2011

öyle eksik ve öyle ...

bilmem kaçıncı anlayışı oluyor bilemiyecek ama koca bir sıfır içi boş içi bilmiyor belki buharlaşmış ya da kayıp..
kaybettikleri için üzülüyor değil kaybedilme zamanı gelmiş kayıplar hepsi ama içinde paramparça edilmiş kendisine ait olmasa da acısını çektiği her şey  canını acıtıyor..
eskiden böyle değildi,  şimdi sıfırı tüketmiş tekrar, hayır hayır tekrarı olamayacak durumlar söz konusu.. aynı sınıftan erkek arkadaşlarıyla sohbet edince iyiden iyiye anlıyor bunu,  eskiden her türlü sporu severdi, formula1, nba maçlarını izlerdi, at yarışı izlerdi, wimbledon falan. araştırırdı okurdu düşünürdü hiç bir durumu önemsemezdi olumsuzluk adına ve asla bir şeylere sahip olmak istemezdi mevcut durumumdan zevk alırdı bir sürü bişey yapardı ve zaten şu an hiçbir şey hatırlamadığı için beynime düzensizce uğrayan mutluluk ve mutsuzluk halleri olmazdı..  sonra iki şey değişti hayatında aslına bakılırsa arada büyüyor olsını da eklersek üç şey ama ben pek kişilik olarak bir değişime uğramadı hiç sakin, şiddet karşıtı, kedi seven kırılgan biri... kafası iyi çalışırdı ve canı sıkıldığında hiç bir durum  dünyayla bağlantısını kesmesine engel olmazdı iyi de bir hayal gücü vardı tuhaf biri hep öyle bilinirdi bir dönem hayatındaki her şey dibe vurdu bir kadındı genç bir kızdı bile değil bir çocuktu ufacık elleri küçücük tek başına hayata tutunamayacak kadar küçük, içler acısı olmadı ama hiçbir zaman bir de gururlu ki ne dostlarına küstü birer birer büyüdükçe savaştı toplumla şavaştı zamana karşı savaş verdi dünya karşı savaş verdi bir zaman sonra bir yanı savaşçıya kesildi bir yanı yenik her yönüyle zayıf iyi bir savaşçı, şavaş ona sevgiyi öğretti gerçek sevgiyi karşılıksız katışıksız ölesiye saf sevgiyi çocukları sevmeyi haklının yanında olmayı zayıfın yanında olmayı yardım etmeyi çocuk kalabilmeyi am bir türlü öğrenemedi  ya da yapamadı kafasını toparlamayı zayıflıklarından kurtulmak dururken onları sevmeyi terketmeyi ve kabullenemedi aldatışları, yalanları kimse kimseye mahkum değildi de herkes birbirini aldatmanın peşindeydi ne yazık.. yolculuğu sevdi, ağlanılacak yerin bir omuz olmadığını gözyaşlarının kalbini temizlemek için boşaldığını ancak ortada temiz ve kapanmayan bir yara durumunun da pek o kadar acıyı azaltmaya etkisinin olmadığını da bildi omuz da burdu aslında ağladıda ama bıraktı kendi sessizliğinde ağladı bir çok kez öldü bir kez doğmuşken ama her seferinde her anında yaşamın yine de onurlu bir savaşçıydı gittikçe zayıflasa dahi.. bir kadındı saçları örgü görmemiş öyle darmaduman hem acı içinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala