Üzerleri farklı farklı örtülerle kapatılmış rüzgardan ve tesadüflerden hoşlanmayan yalanlar; kulaklarıma, gözlerime, derime, dilime, düşüncelerime ve ne yazık ki bir kusmuk iğrençliğiyle kalbime doğru ilerliyor.
içlerimize yerleşmekle birlikte hayatımın gidişatını değiştirmeye, yavaş yavaş ruhuma sataşmaya başlıyorlar.
inanmak istemiyorum o denli aşağlık olabileceklerine. Yüzlerinde ara ara gördüğüm mutluluk hallerini bozmak istemiyorum; insan yalancılara da alışıyor zamanla.
sonra bir gece bir el dokunuyor saçlarıma herşeyin olduğu bir dokunuş ki bu bana hüzün veriyor.
içimi su basıyor, gidip kusmak istiyorum..
birşeyler haykırmak istiyorum göğsüne sarılıyorum ama tamamiyle büyüsüz olan bu durum unuttuğum sözcükleri hatırlatamıyor belki de tüm gerçeklerin saklı olduğu cümleler kurabilirdim ama yok!..
bir mide bulantısının verdiği yüz ve vücut şekliyle beraber başım göğsünde ellerim saçlarına karışmışken seslice ağlıyorum; ve maalesef! Yalanlar için dokunan o aldatıcı kumaş parçalanıyor bu yağmurda, tüm gerçekler beynime hucum ederken boğuk bir ses seni seviyor sanki.. Evet ben...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Noktala