8 Kas 2010

Birkaç gün daha geçiyor hayatımdan, birbirinin aynı, hep aynı. Aynı renklerde soluk alıyorum. Seni kendimde buluyorken, kendimi kaybediyorum. Yeni insanlar tanıyorum, güzel insanlar. Onlarla konuşuyorum, dertleşiyorum.
Özlüyorum.
Sabır yetmiyor bazen, koku yetmiyor.
Önümde, arkamda, sağımda, solumda ormanlar yükseliyor, yemyeşil. Dağlar yükseliyor karı bekleyen. Yollar uzanıyor sana doğru mu , bana doğru mu belirsiz.
Korku kalmadı ruhumda, bazen hiçbir şey kalmıyor ya.
Sevdiklerini uzakta bırakıp, uzağı sevmek mi yaptığım, kendimi daha çok sevdiğimden mi uzaklardayım. Hayatın gerekliliği biliyorum ya, olmuyor ya da çok zor oluyor.
Nasıl günler bunlar; soğuk, ıssız. Mesafeler, mesafeler, mesafeler….
Yeni insanlar tanımak.. yeni güzel insanlar. Sesleri duymasam da yüreklerini hissettiğim. Yeni insanlar tanımak. Yeni ve beni yaralayan insanlar. Bana yeni hikayeler anlatamayan insanlar….

İçimden geçen şiirleri duyuyor musun? Avuçlarımdan kayan..
İçim acıyor, acı şiirlerimi okuyor musun?.. okuyorsan acısını dudaklarında mı yoksa ruhunda mı hissediyorsun?..
Şiirlerimde yalnız bırakıyor beni, beni unutuyorsun.
Bir ressam fırçasını son kez dokunduruyor tuvale, heykeltıraş son dokunuşlarda eserinin. Bense şiirlerimi bırakıp ölmeyi seçiyorum sanki. Resmin son halini görmemek için, parmak uçlarıyla dokunmamak için heykele, yarım kalmış şiirlerimi ruhuma saklayıp ölmek ya neyse boş verni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Noktala