doludizgin özlemişim 

dinlemeyi

kendimi ve müziği

evimizi sattık ve her şey çığırından çıktı
ne garip
oysa sadece bir şehir değişikliğiydi olan
şehrin dışında sakin bir hayat umulurken

modern şehirler, antik şehirler, kaleler ve

üçüncü dünyadan yazıyorum

gerçekten tüm bu ilkel insanlar canıma tak ettirdi
marsa denek olarak gidebilme şansımı yokluyorum
intihar çözüm değil çünkü
ortadoğululuktan ortadoğululuk beğenen bir salağım üstelik

ve sepetler de

ev eşyaları noktasında konu mutfak olunca kendimi tutamıyorum
iflas!

canımın yandığı şu gecede pinterest   anasayfamın sergei polunin ile dolup taşıyor olmasından bile tad alamıyorum

sıkıntı beni sivri uçlu ayakkabılara, leopar desenine, kürklere(suni) vs. doğru itiyor.

yürek yediğim salak zamanlarım geliyor aklıma oysa acıkma saatlerim bunlar belki bilirsiniz
çünkü hastalık

bunu yazmamalıydım belki

onu kalbimde yetiştiriyorum
her yeni ilk öpücükle açıyor dudaklarımda
güzel ela gözleri bunun için var
daha büyük açılışlar için yeterince fotosentezini yaparken onlar
ben zaten ılıman iklim

bozkırlar evim

sanırım erzurum a gideceğim

hızlıca kars a giderim sonra belki

vurulup kara düşecek bir kuş var içimde

o boş caddeler

soğuk

az konuşan insanlar

kara şehir

kara dökülen boyalar gibi otobüs penceresinden dışarıyı izleyip müzik damıtacağım ruhuma

https://www.youtube.com/watch?v=Q8T9vB1zIVM

eciş-bücüş oldu

son olarak

bu saatlerde aklım başıma gelir
sabah bi' uyanırım ki gitmiştir
geçinip gidiyorum kendimle neyse ki

hayret!

sen bir tekerleme
ben bir nehir
bu iki şey nasıl olur da denk gelebilmiş
şaşılacak şey doğrusu
güle güle tekerleme kardeş
güle güle
hah hah

müzik yeterli

istediğim şey sadece yolculuğa çıkmak
sadece dinlenmek için küçük molalar vermek
ne görmek, ne de yemek içmek
ne yeni insanlar
olmadan iş-güç
okumadan bir kitap
izlemeden bir film
konuşmadan
boşluğa akmak