ne kadar da çirkindiniz uyumadan önce
rüyanız da da devam edeceksiniz taptığınız o kirli benliğinize
taze tutmak için çirkinliğinizi
ne yazık ki yakınımdasınız

maz/ı dağından bağlandım

işte devrildin diyorum
sen devrik lider
eski seni
çok sonra tarihi bir eser değerine de kavuşmayacaksın
devrildin
nasıl olmuşsa, sağa
belki de bu artık sağ değil demek bir bakıma
şu avucundaki nedir
herhalde herzamanki gibi biraz saç
herhalde bunu da ben uydurdum
uymaz sönmez
elbette söylenmez
çünkü ağzın parçalanmış acı verici bir görüntü
uhh her ikisinden akan kanla bu burun da unutulmaz
birazdan bu maz'lar halkoyunu falan da meydana getiriler burda
düşmez kalkmaz
hayır bu böyle devam etmez
çok ayıp olur diyeceğim ama olmaz
özen kalmadı
kalmaz
suraya bir mendil bırakıp gideyim
ancak müzik jazz
geri aldım tamam

bazı istekler amaçsızdır mıdır hıdır ah seni hınzır

bana komik geliyor anlamsız, insanın bedenine bakıp kendisini ondan ibaret düşünmesi
ve bana komik geliyor
ister istemez insan olarak ele aldığımız şeyi kendi yaratılmışlığına kattığı pek bişey olmadığı halde övmek
aynaya bakıp komik bulmaktan ziyade garipsiyorum
bir ad değiştirilebilir fikirlerin değişebilirken aynı surat kalıvermek
bir de yaşlanmak çok fena çok
bu yere ok gibi saplandım evet
ya da heraklesin kılıcı da gelmiyor değil aklıma
bir ressam inatla görmek istediği şekle doğru ilerliyor
durağan bir biçimden daha korkunç şeyler de var tabi
durağan biçim tapıcıları
bir gün ayaklarıma inebilsin gözlerim
bir gün dudaklarım elimde
bir oyun değil
bir gerçekliktir isteğim
tüm olansa ağır ağır yaşlanmak
( nerde bende o dostoyevski o van gogh ancak uyku nöbetlerinden bunlar kalır elimde)

bilmiyorumki böylesi kısa bir hayat ciddiyeti mi gerektiriyor

cebimde bir şişe

onun da bir hikayesi var

o küçük parçanın

koşar koşar da uzaklaşamaz bir kabusun içinde

kan içinde bırakır dünyayı kaybederken

yine de doyuramaz kana

herkesin başka türlü andığı

bu şarkıda en çok bir mavinin yanması ve yakması duyulacak

güçlü bir rüzgarın dalgalandırdığı bu küçük parça

içlerindeki en kötü bakışlarla, en keskinleriyle o insanların

yanı başında

o bilmem kaçıncı gözlerini açmamalarını dilemekte

suya atlayan bir kurbağa, bir kırbaç şaklaması
dünüştüğü şey bu

sular boşaldı
derin bir çatlak söz konusuydu ne de olsa
içine düşürdüğüm nesneler
bir demir parçası
ayağımın kendisine çarpınca çıkardığı ses
sular boşaldı
ve boşalırken sızıp gittiği çatlağı kapattı
aynı yere uzanıp gökyüzünü seyrettim
seyredemedim

kalbim bir ateş topu olup sol kolumdan avucuma varacak
ve ben onu herhangi bir suratta patlatacağım
-yere düşürmem de olası-
öcesinde pekte barışık olmadığım bir dağı seyretmekten geldim
yemin ederim dua eden köyler bir araya gelip sonrasında şarkı -belki de ilahi- söylediler onun için
ve ben utanmadan tekrar kaçmaya çalışacağım kendisinden
sonrasında eski hikayemin tam da ortasına kondum daha doğrusu yüzüstü yere çakıldım toz toprak
buradayken sonsuzluğa batan bir daracık kutuda yol alıyormuşum gibi boş ve boğuk hissediyorum.
uykum uyuz köpek gibi bir şey gibi olacaksa aynen öyle gibi.
ve sıcaklar, inanılmaz
çocuklar da
uyku başımı alıp gitmiş 

-

- kadardagüzelsinsesinle)

-

kuru ağaç dallarına inanacaktık bir süre
toprağa karışmadan önce
göğsümüzde taşıyacaktık
eğer
yüzümüz dalgalarını saklar hale gelinceye kadar yaşayacak olsaydık
dışımızda kalacaktı tüm o eksiksizlikler
bir zaman böyle bir hale bürünecektik

çıkmamış kum fırtınası
yahut ben de karıştım içine de
kaybolup gittim
bir yüksekliğin
kendi rengi dışında bir rengin
büyüsünü yok eden
kendi büyüsünü de yok eden
bütünlüğün uzak ve kendisi dışında kalmış olduğu
yaşanmış sa
yaşanmışa benziyor
muhtemel bir olay olsa da
içinde yer alan ben olmak istememiştim
kendimi korumaya alıp
geçmesini beklediğim zamanlar
geçmiş

- (güneşiyağmurdansayamayız)